denemecevaplarözdebirtöderyks 2025dgs 2025ales
DOLAR
34,2347
EURO
36,8289
ALTIN
3.002,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Parçalı Bulutlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
18°C
Cuma Az Bulutlu
17°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Hafif Yağmurlu
16°C

2024 KPSS Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi Çöz-1

2024 KPSS Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi Çöz-1

2024 KPSS Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi Çöz-1. Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi KPSS, Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi KPSS Çıkmış Sorular, Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi Çöz, KPSS Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi PDF. Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi

KPSS Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi Çöz

ÖSYM sınav formatına uygun olarak uzman ekibimiz tarafından hazırlanan 2024 KPSS Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Testi Çöz deneme sınavı toplam 20 sorudan oluşmaktadır. Sınav için tahmini süre 20 dakikadır. KPSS Sözcük Yapısı Deneme Sınavı sonunda doğru ve yanlışlarınız görebilir, başarınızı ölçebilirsiniz.

KPSS PUAN HESAPLAMA

Konu ve KategoriSoru SayısıSüre
KPSS Türkçe Test Çöz20 soru20 dakika
Tüm KPSS Türkçe Testleri ÇözOnline Test Çöz SayfasıKPSS Çıkmış Sorular

KPSS Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test Çöz - 1

Tebrikler - KPSS Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test Çöz - 1 adlı sınavı başarıyla tamamladınız.Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1
Ziya Osman Saba! Yedi Meşaleciler topluluğunun şiire en sadık ismi oldu. Şiirlerini üç kitapta toplayan şair, hikâyeler de yazmıştır. Heceyi duraklarında değişiklik yapmadan kullanan Ziya Osman, uzun zaman serbest biçimlerden uzak durmuştur. Çok sakin, çekingen ve dost bir insan olan Ziya Osman'ın en yakın arkadaşı Cahit Sıtkı'ya olan bağlılığı dikkat çekici bir yönüdür. Özelikle ev içi şiirleri yazdı. Yakınlarından başlayarak bütün İnsanların mutluluk içinde yaşamasını dileyen ve herkesi kucaklamak isteyen bir insandı.Bu parçadan Ziya Osman Saba ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A
Bir edebi topluluğun içinde yer aldığı
B
Şiirlerinde belirli konuları işlediği
C
Herkese karşı insancıl, olumlu duygular beslediği
D
Bütün şiirlerinde hece ölçüsünü kullandığı
E
Kendine özgü birtakım özelliklerinin olduğu
1 numaralı soru için açıklama 
"Bütün şiirlerinde hece ölçüsünü kullandığı" çıkarılamaz.
Soru 2
Güneşin batışını izlerken ufuktan sürü sürü kuşun uçtuğunu görmek ya da başınızda bir yaban kuşunun ötüşünü duymak hoşunuza gitmez mi? Kısacası doğanın şaşılası güzelliklerinden zevk almaz mısınız? Her hâlde buna hepiniz “evet” diyeceksiniz. Öyleyse size bir önerim var:______ . Bu parçayı düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisiyle tamamlamak en uygundur? 
A
Doğayı koruyun, onun korunmasına yardımcı olun
B
Güzelliklerden zevk almasına bilin
C
Ormanları korumanın yollarını öğrenin
D
Kuşların uçuşunu dikkatle izleyin
E
Doğaya doyum olmadığını anlayın
2 numaralı soru için açıklama 
Bu parçada doğanın güzelliklerinden ve bundan herkesin hoşlandığından söz edilmektedir. Dolayısıyla bundan hoşlanan insanların da doğanın korunmasına katkı sağlaması beklenir.
Soru 3
Bu dönemde dikkat çekici bir nokta da dil ile millet, dil ile edebiyat ve dil ile gelişme arasında kurulan ilgidir. Halkın kullandığı dil, bizim gerçek dilimiz olarak kabul edilir. Aydınlarla halk arasında bu konudaki derin uçuruma dikkat çekilir. Halkın vicdanından doğan dilin, halkın anlayacağı sadelikte, terkiplerden uzak olması gerektiğinden bahsedilir. Türk lehçeleri hakkında bilgi verilerek, imlanın düzeltilmesine önem verilir. Çünkü bu dönemde yazımız ve imlamız kusurlu bulunur. Milli bir alfabenin oluşturulması, bir encümen kurularak Türkçeye özgü bir sözlüğün meydana getirilmesi gerektiği üzerinde durulur. Bu parçada sözü edilen dönemle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? 
A
Yazı ve imla kusurlu olduğundan imlanın düzeltilmesine çalışır.
B
Türkçeyi bilim dili haline getirmek gereği anlaşılmıştır.
C
Dilin halkın anlayacağı şekilde, terkiplerden uzak olması gerektiği vurgulanmıştır.
D
Milli alfabenin oluşturulması üzerinde durulmuştur.
E
Halkın kullandığı dil gerçek dil olarak kabul edilmiştir.
3 numaralı soru için açıklama 
"Türkçeyi bilim dili haline getirmek gereği anlaşılmıştır." ifadesi çıkarılamaz.
Soru 4
Sartre, denemelerinde mutlu günlerin şu dönemecin ya da tepenin ardından karşımıza çıkıvereceği düşüncesinin yanlışlığını anlatır. Öyle ya, mutluluk nasıl olsa gelecekse, hele şu dönemecin ardında ise, elimizi kolumuzu bağlayıp onu beklemek düşer bize. Neden çırpınalım da tatlı canımızı üzelim? Oysa mutluluğa alın teriyle ulaşılır. Mutluluğu dört gözle bekleyen kişi, umudun yanı sıra, ister istemez, umutsuzluğu da duyar.Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A
Nasıl olsa, mutluluğun günün birinde karşısına çıkacağını beklemek doğru değildir.
B
İnsan, kendi mutluluğunu kendisi kurar.
C
Yapılması gereken her şeyi yaptığı halde mutluluğa ulaşamayan kişiler vardır.
D
Mutluluğa ulaşmak için, mutluluğa giden yolları bilmek gerekir.
E
Bir şey yapmaksızın mutluluğu bekleyen kişi umutsuzluğa düşer.
4 numaralı soru için açıklama 
"Yapılması gereken her şeyi yaptığı halde mutluluğa ulaşamayan kişiler vardır." ifadesi yanlıştır.
Soru 5
Romanın başlangıç tarihi pek de yeni sayılmaz. Dünya edebiyatına yüzlerce roman olması bunun bir göstergesidir. Ancak bizde roman bir tür olarak çok eskilere dayanmaz. Tanzimattan sonra gelişmeye başlayan bir türdür. Ben bütün bunları bir yana bırakıyorum. Benim asıl üzerinde durmak istediğim son beş on yıl içinde romancılığımızda görülen atılım ve büyük sıçramalardır. Bu gelişmeye dikkat çekmek istiyorum ben.Bu parçada yazarın özellikle anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A
Roman türünün çok eskilere dayandığı
B
Dünya edebiyatında çok sayıda romanın olduğu
C
Dünya edebiyatında çok sayıda romanın olduğu
D
Bizde Tanzimattan önce roman türünde yapıtın olmadığı
E
Romanın bizde ilk dönemler fazla tutulmadığı
5 numaralı soru için açıklama 
Özellikle anlatmak istediği "Dünya edebiyatında çok sayıda romanın olduğu"
Soru 6
1994 yılında İngiltere’de düzenlenen bir sergide, ziyaretçilerin yaşadığı şaşkınlığı anlatıyor tezhip ustası Mamure Öz: “Tezhiplere baktılar, el yapımı olabileceğine inanmadılar. Sonra onlar için gözlerinin önünde bir tane yapmaya başladım, şaşkınlıkla saatlerce başımda dikilip izlediler.”Bu parçaya göre ziyaretçileri şaşkınlığa düşüren aşağıdakilerden hangisidir?
A
Tezhiplerin el yapımı olması
B
Sanatçının, gözleri önünde tezhip yapmaya başlaması
C
Daha önceden tezhip örneklerini hiç görmemiş olmaları
D
Sergide göz kamaştırıcı sanat eserlerinin olması
E
Türk sanatçılarının ortaya koyduğu modern sanat eserleri
6 numaralı soru için açıklama 
Ziyaretçileri şaşkınlığa düşüren "Sanatçının, gözleri önünde tezhip yapmaya başlamasıdır."
Soru 7
Babam yeni bir roman yazmaya başlamışsa, gözü hiçbir şeyi görmezdi. O andan itibaren yeni dünyası o roman olurdu. Bizler de annemizin uyarısıyla evde çıt çıkarmadan otururduk. İki katlı ahşap evde, saatlerce, daktilo tuşlarının çıkardığı ses duyulurdu. Babam romanını bitirdikten sonra onu ev halkına okumayı alışkanlık haline getirmişti. İlk tepkileri bizlerden almayı çok severdi. Yapıt bittikten sonra son kontrollerini yapar, sabahın erken saatinde evden çıkardı. Romanı herhangi bir yayınevine satmış, para da almışsa, bu, ev halkı için sevinç kaynağı olurdu. Babam eli kolu dolu gelir, mutfağın yüzü gülerdi. Birikmiş üç beş aylık ev kirası yatırılırdı. Bu bolluk dönemi uzun sürmez, kısa bir süre sonra yeniden sağa sola borçlanılırdı.Bu parçada sözü edilen romancıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A
Çevresindekilerin değerlendirmelerine önem vermektedir.
B
Roman yazma sürecinde her şeyle bağını koparmaktadır.
C
Romanlardan kazandığı parayı ailesi için harcamaktadır.
D
Romancılığı, babalık duyarlığını engellemektedir.
E
Sık sık ekonomik sıkıntı içine düşmektedir.
7 numaralı soru için açıklama 
E) Sık sık ekonomik sıkıntı içine düşmektedir.
Soru 8
Benim ansiklopediyle tanışmam, ortaokulda ödev yapmak için kütüphaneye gittiğim günlere rastlar. Bir ansiklopediye sahip olmak o yıllarda, hayal edilemez bir şeydi. O, ancak bir kütüphanede bulunur ve belli bir süreliğine alınıp bakılabilir, dokunulabilir bir nesneydi. Kocaman cüssesiyle bir ansiklopediyi kucaklamak, sayfalarını karıştırmak, bir maddeyi arayıp bulmak, başka bir gezegene inmek ve orada keşiflerde bulunmaktan farksızdı. Ne yazık ki şimdiki çocuklar ansiklopedi bile karıştırmıyorlar. O büyülü dünyadan, o heyecandan habersiz yaşıyorlar. Öğretmenler ödev verirken "İnternetten bulun." diyorlar. Onlar da hiçbir çaba göstermeden İnternetten buldukları bilgiyi kopyalıyor; okuyup değerlendirmeden, hiçbir şey öğrenmeden götürüp veriyorlar.Bu parçada belirtilenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A
Sürdürülen bir tutuma tepki
B
Öğrenme coşkusunu tadamayış
C
Bilgiyi özümseyememe
D
Kolaycılığa yönlendirme
E
Duygularını başkalarıyla paylaşamama
8 numaralı soru için açıklama 
CEVAP E: Bu parçada belirtilenler arasında kişinin duygularını başkalarıyla paylaşamamasından bahsedilmemiştir.
Soru 9
Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz? 
A
Gençlik yıllarında piyano sahneleri yazmak istediğimi söylemiştim aileme.
B
Aşiyan, Tevfik Fikret‟in kendi kendini adeta sürgün ettiği, ölümüne kadar tam anlamıyla kapandığı bir mekân olmuştur.
C
Yahya Kemal ömrünün sonuna kadar kadın sıcaklığının ısıttığı bir evin hasretini çekmiştir.
D
İnsanın kendi türüne mahsus kültür ortamında var olabilmesinin temel şartı toplum halinde yaşamasıdır.
E
Temelinde dilin olduğu bu ortak kimliğin öğrenilmesi, öğretilmesi işi ise esasen aile dediğimiz çekirdek toplum içinde gerçekleşiyor.
9 numaralı soru için açıklama 
E seçeneğinde geçen “bu dilin” ifadesi, daha önceden başka cümlelerin de söylendiğini göstermektedir. Bu cümle, bir paragrafın giriş cümlesi olamaz. Diğer cümlelerin giriş cümlesi olması için bir engel yoktur. Yanıt E
Soru 10
Yazarları dünya görüşlerine göre değerlendirirseniz bir senteze ulaşamazsınız. Her yazardan farklı kazanımlar elde etmelisiniz. Halbuki iyi yazarlar ve şairler dünya görüşleri şu ya da bu oluşuyla değil, sanatlarıyla ayaktadırlar. Zaten iyi yazarlar ve şairlerde o sanat o kadar güçlü oluyor ki onu paketleyip rafa kaldırmanızın imkanı olmuyor. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? 
A
Farklı görüşlere sahip sanatçıları tanımak kişiye farklı kazanımlar sağlar.
B
Her sanatçı toplumun Önünde gitmelidir.
C
Sanatçıları dünya görüşleriyle değil, eserleriyle değerlendirmeliyiz.
D
Gerçek sanatçıların dünya görüşlerinden dolayı bertaraf edilmeleri mümkün değildir.
E
Sanat, fikir ayrılıklarının ötesinde bir güçtür.
10 numaralı soru için açıklama 
"Her sanatçı toplumun Önünde gitmelidir." ulaşılamaz.
Soru 11
Edebiyat çok büyük bir bina ise, eserler onun taşları, eleştiri de çimentosu gibidir. Oysa bizde eleştiri iki şeyle çok fazla karıştırılıyor: Metinler ya boş sözlerle göklere çıkartılıyor ya da tam tersi egoların esiri olunarak kendi eksiklerimizi kapatırcasına yerlere batırılıyor. Hatta eleştirinin sataşmakla karıştırıldığı bir yer var. Eleştireni sataşmaya sevk eden bir şey var. Eleştiri ikisi de değil; ikisinin arasında bir şey olmalı.Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?
A
Eleştirinin edebiyat için öneminden
B
Ülkemizde eleştirinin ne olduğunun doğru anlaşılmadığından
C
Bir eseri hak ettiğinden fazla övmenin eleştiri sayılamayacağından
D
Bazı eleştirmenlerin yazarın kimliğine göre değerlendirme yaptığından
E
Kişisel duyguların etkisiyle yapılan eleştirinin yanlışlığından
11 numaralı soru için açıklama 
"Bazı eleştirmenlerin yazarın kimliğine göre değerlendirme yaptığından" ifadesine ulaşılamaz.
Soru 12
“Kuledeki Adam” bir polis romanı gibi merakla okutuyor kendini. Bir ressamın ağzından anlatılan öykü, beklenmedik dönüm noktalarıyla oradan oraya sürüklüyor okuru. Bu arada çağımızı, çağdaş sanatı yargılıyor, değişik gözlemlerle tüm insan yaşamını irdeliyor. Ayrıca aşklar, tutkular, gizem dolu entrikalar, kızgınlık ve düşmanlıklar özgün tasarımlarla önümüzde sergileniyor. Karşımıza beklenmedik tipler çıkıyor ve kitabı bitirdikten sonra bu tipleri unutamıyoruz.Bu parçada sözü edilen roman hangi yönüyle okuru etkilemektedir?
A
Anlatımıyla
B
Anlattıklarıyla
C
Doğallığıyla
D
Evrenselliğiyle
E
Toplumsallığıyla
12 numaralı soru için açıklama 
Roman "Anlattıklarıyla" yönüyle okuru etkilemektedir.
Soru 13
"Bir paragrafı anlayarak okumak, bir matematik problemini çözmeye benzer. Bir problemi çözmek için onu oluşturan öğeleri değerlerine göre kullanmak, aralarındaki bağlantıyı doğru kurmak bir zorunluluktur. Bunun gibi bir paragrafı anlamak için de onu oluşturan sözcüklerin anlamını doğru algılamak, birbirleriyle bağlantılarını bulmak gerekir. Ayrıca, yansıttıkları düşünceyi ve düşünsel düzeni görmek de bir gerekliliktir."Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A
Düşünceler sözcükler aracılığıyla dile getirilir.
B
Okunanların anlaşılmasında sözcüklerin yeri ve bunlar arasındaki ilişki önemlidir.
C
Matematik problemlerinin çözümünde temel olan, okuduğunu anlamadır.
D
Duygu ve düşüncelerin eksiksizce anlatımı, bunlara uygun sözcükler bulmayı gerektirir.
E
Her alanın, kendine özgü anlamlar içeren sözcükleri ve kuralları vardır.
13 numaralı soru için açıklama 
CEVAP B: ‘’Bir problemi çözmek için onu oluşturan öğeleri değerlerine göre kullanmak, aralarındaki bağlantıyı doğru kurmak bir zorunluluktur.’’ Cümlesinden hareketle okunanların anlaşılmasında sözcüklerin yeri ve bunlar arasındaki ilişki önemlidir. Yargısına ulaşılabilir.
Soru 14
Bir gün genç bir yazar, Anatole France’a yazdıklarını göstererek: “Yazmaya devam edeyim mi, etmeyeyim mi?” diye sorar. O da: “Yazmamak elindeyse, yazma.” der. Çünkü hiçbir gerçek yazar için yazmama olasılığı yoktur.Anatole France’ın bu sözleriyle anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A
Genç yazarları kırmadan, onlara yardım etmek gerekir.
B
Henüz ustalaşmamış bir yazar, deneyimlilerin izlediği yoldan gitmelidir.
C
Genç yazarlar, olgunlaşmamış da olsa yapıtlarını ortaya çıkarırlar.
D
Başarılı, usta bir yazar için yazmak, güçlü bir tutkuya dönüşmüştür.
E
Usta yazarlar, deneyimsiz yazarlara yol göstermekten kaçınmazlar.
14 numaralı soru için açıklama 
CEVAP D: Anatole France’ın ‘’Yazmamak elindeyse, yazma.’’cevabını vermesi usta bir yazar için yazmak, güçlü bir tutkuya dönüşmüştür yorumuna ulaşmamızı sağlar.
Soru 15
Cavidan‟ın omzuna elini dayamış hafiften yan dönerek poz vermiş Peride. Şimdi Amerika‟da yaşıyor. Zengin aile kızıydı Peri, doğuştan şanslı. Piyanosu, dadısı, hizmetçileri, Avrupa‟dan Amerika‟dan gelme cici bici öteberisiyle hepimizin iç çekip imrendiği bir yaşantısı vardı. Sarışın, kısa boylu, hafiften tombuldu; pek güzel değildi. Ama şöyle bir giyinip boyanınca “Ufacık tefeciksin! Sevgilim sende bir başkalık vardı” şarkısına konu olabilecek kadar hoş, havai ve neşeli bir kızdı. Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? 
A
Arkadaşlarını kıskandırmaya çalıştığına
B
Amerika‟da yaşadığına
C
Çok güzel bir kız olmadığına
D
Zengin bir hayatın bütün nimetlerinden faydalandığına
E
Bazı fiziksel özelliklerine
15 numaralı soru için açıklama 
Parçada sözü edilen Peride, herkesin imrendiği bir kızdır; fakat arkadaşlarını kıskandırmak gibi bir huyundan parçada söz edilmemiştir. Yanıt A
Soru 16
Romanın gereği, gerçek hayatı olduğu gibi göstermektir. Bunun için en küçük şeyleri anlatmaktan çekinmez; birtakım gereksiz parçalarla doludur yazısı. Ancak o sayede gerçek hayatı andırabilir. En iyi roman, bir insanın duygularından, yaptıklarından hiçbirini seçmeyen, hepsini birden önümüze seren romandır. Tam bir gerçekliğe başka nasıl erişilebilir? Bunun için romanların en kusursuzu, en olgunu belki de Joyce‟ un Ulyses‟idir. O kocaman kitapta bir insanın bütün yaptıkları, bütün kurdukları birer birer anlatılmıştır. Bu parçadan romanla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? 
A
Bir insanı insan yapan bütün duyguları yansıtır.
B
Tam bir gerçekliğe ulaşılmalıdır.
C
Ulyses adlı yapıtta bir insanın gün içinde yaptıkları en küçük ayrıntılarıyla anlatılmıştır.
D
Kahramanlarını gerçekte yaşamış kişilerden seçmelidir.
E
Gerçek yaşamı olduğu gibi vermelidir.
16 numaralı soru için açıklama 
Parçanın bütününde, romanda gerçek hayatın hem de olduğu gibi yansıtılması gerektiği üzerinde durulmuştur. Ancak kahramanların da yaşamış kişiler olması gerektiğiyle ilgili bir cümleye yer verilmemiştir. Yanıt D
Soru 17
Bu kitap, hazırlayıcısının tanımıyla, mutlaka eksik bir çalışma, ama yine de fazlaca ön plana çıkmamış bilgiyi içeriyor. Bence kitap İkinci Yeni‟ nin ustalarından bir ozanın ev içi manzaraları, insan ilişkileri ve çalışma koşulları kadar Türkiye‟ de bir ozanın yazgısını da yansıtıyor. Ayrıca kitabın aynasında Turgut Uyar‟ın yaşam çizgileri ve kişiliği kadar net bir başka yaşam da beliriyor. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? 
A
Eserin amacı özelden genele ulaşmaktır.
B
Eser, bir ozanın yaşam öyküsünü anlatıyor.
C
Eser, ozanın ev hayatını yansıtıyor.
D
Hazırlayıcısına göre, eser, eksik bir çalışmadır.
E
Eser kimi gizli kalmış bilgiyi ortaya çıkarıyor.
17 numaralı soru için açıklama 
Paragrafta Turgut Uyar‟ın özelden genele ulaşmaya çalıştığıyla ilgili bir cümleye yer verilmemiştir. Diğer ayrıntılar ise parçada bulunmaktadır. Yanıt A
Soru 18
Şiire yeni başlamış genç şairlerde görülen benzer yönler, onların ilgi alanlarıdır. Bu onların şiirlerini zenginleştirir kuşkusuz. Günümüzde daha cesur şiirler yazılıyor. Şiirlerin dinamikleri konusunda daha sorgulayıcı, eleştirel bir tutum seziyorum. Nedense bizdeki şairlerin çoğu şiir üzerine kafa yormaktansa sadece şiir yazmayı istiyorlar. Genç şairlerle birlikte, daha yaygın olarak şiir yazmaktan çok şiiri düşünmek alışkanlığı kazanılıyor sanırım. Bu parçada, aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmamıştır? 
A
Genç şairlerin şiir üzerinde düşünmek alışkanlığını yaygınlaştırdıkları
B
Bizdeki şairlerin şiir üzerinde düşünmekten çok şiir yazmayı tercih etmeleri
C
Günümüzde şiirle ilgili eleştirilerin daha fazla olduğu
D
Yeni şairlerin, şiirin konu dağarcığını çeşitlendirmemeleri
E
Şiire yeni başlayan şairlerin ilgi alanlarıyla birbirlerine benzedikleri
18 numaralı soru için açıklama 
Parçada genel olarak olumlu eleştiriler yapıldığından, bu parçadan D‟deki gibi olumsuz bir yoruma ulaşılamaz. Yanıt D
Soru 19
Salim Şengil, öykülerinde sıradan insanların günlük yaşam içindeki serüvenlerini, arı bir dil, yalın bir anlatımla yansıtmıştır, insanın toplumla ilişkilerini, ilişkilerindeki çelişkileri gerçekçi bir bakış açısıyla, alaylı yanı ağır basan bir tutumla ortaya koymuştur. Şengil, dile özen gösteren bir yazardı. Onun için, öykü demek, dil demekti. Bir öykünün sözcük sözcük, tümce tümce yazılıp geliştirileceğine inanırdı. Yazdığı her cümleyi yazdıktan sonra yüksek sesle okuyup, kimi zaman başkalarına da okutarak istifini, ses uyumunu denetlerdi. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? 
A
Eserlerinde alaylı bir dil kullandığına
B
Gerçekçi bir bakış açısıyla konuları anlattığına
C
Sıradan insanların günlük yaşam mücadelesini anlattığına
D
Dile önem verip, sade ve yalın bir dil kullandığına
E
Sadece öykü türünde eserler verdiğine
19 numaralı soru için açıklama 
Bu paragrafta sözü edilen sanatçının öyküleriyle ilgili çok sayıda ayrıntıya yer verilmiştir. Ancak sanatçının başka bir türde eserinin olmadığına, yalnızca öykü yazdığına değinilmemiştir. Yanıt E
Soru 20
Çağ içinde anlaşılmamış, bir yana itilmiş nice ozanlar vardır. Bunlardan bazıları oluşan yeni değer yargıları, değişen anlayışlarla evrenimize bir gün yeniden doğmuşlardır. Onların eskiden var olduklarını, yeni bir tat bulduğumuz ürünlerinin nice yıllar önce söylendiğini düşünmeyiz bile. Onları çağdaşımız sayarız. Bu duruma her ülkenin edebiyatında örnekler bulabiliriz. Uzağa gitmeden Yunus Emre'yi düşünelim: Anlaşılabilmiş mi çağında? Şiirinin bildirisi, özü yaşadığı donemin havasına ters düşmüş. O günlerin karanlığı içinde yitip gitmiş. Ama günün birinde her şeyin insana bağlı olduğu, dünyaya barışı, erdemi getirmenin insanın insanı sevmesine bağlı olduğu gerçeği bir değer yargısına dönüşünce, zamanın üzerine biriktirdiği tozları silkeleyip ortaya çıkıvermiş Yunus.Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A
Yaşadığı dönemde anlaşılmayan bazı sanatçıların sonraki çağlarda ilgi gördüğü
B
Yunus Emre'nin şiirlerinin, şairin yaşadığı dönemde gereği gibi anlaşılmadığı
C
İşlediği temalar devrinin anlayışına uymayan sanatçıların yaşadıkları devirde ilgi görmediği
D
Yunus Emre'nin şiirlerinde insan sevgisi temasını işlediği
E
Bütün sanatçıların değerlerinin ölümlerinden sonra anlaşıldığı
20 numaralı soru için açıklama 
"Bütün sanatçıların değerlerinin ölümlerinden sonra anlaşıldığı" ifadesi çıkarılamaz.
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
20 tamamladınız.

KPSS ÇIKMIŞ SORULAR

KPSS ATAMA PUANLARI

Bunları da incele!

Yorumlar

two − two =

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.