12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılı Soruları Test Çöz Online (2024-2025). Lise 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersi yazılı soruları test çöz PDF. 2024-2025 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1. Yazılı soruları çöz.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Yazılı soruları MEB müfredatından oluşmaktadır. LİSE 12. Sınıf öğrencileri için özenle hazırladığımız 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılıya hazırlık soruları şu konulardan oluşuyor;
12.Sınıf 2. Dönem Türk Dili ve Edebiyatı konuları
Roman
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı (1923-1950 Arası) Türk Romanı
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı (1950-1980 Arası) Türk Romanı
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
Dünya Edebiyatında Roman
Paragrafta Anlam
Tiyatro
1950 Sonrası Türk Tiyatrosu
Deneme
Dünya Edebiyatında Deneme
Cumhuriyet Dönemi’nde (1923-1960 Arası) Deneme
Cumhuriyet Dönemi’nde (1960 Sonrası) Deneme
Söylev (Nutuk)
Cumhuriyet Dönemi’nde Söylev
İslamiyet’in Kabulünden Önceki Türk Edebiyatında Söylev
İslamiyet Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatında Söylev
12. SINIF TÜM YAZILI SORULARI İÇİN TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılı Soruları toplam 15 sorudan oluşmaktadır. 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı yazılısı test sonunda doğru ve yanlış cevaplarınızı görebilirsiniz. Hepinize başarılar.
Soru 1 |
Klasik ve çağdaş şiirimizin birikimlerini bilinçli bir şekilde çözümleyip ustaca şiirlerine katmıştır. Gerçeklik ile ironi arasında gidip gelen duygu yoğunluğu yüksek şiirler yazmıştır. Denemeleri ve şiir değerlendirmeleriyle dikkat çekmiştir. “Karton Valiz, Kabereden Emekli Bir Kız Kardeş, Nar” önemli eserlerinden bazılarıdır.Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
Enis Batur | |
Haydar Ergülen | |
Murathan Mungan | |
Nurullah Genç | |
Hüseyin Atlansoy |
Soru 2 |
günlüğü eksik tutulan güz usulca çekilmiş de kıyıya bütün gürültülerden uzakta eğiriyor suların köpüğünü belli ki duymuyor dağların uğuldayan yalnızlığınıBu dizelerde 1980 sonrası Türk şiirinin aşağıdaki özelliklerinden hangisi görülmez?
Soyutluk | |
İmge | |
Bireysellik | |
Geleneksellik | |
Kapalı anlatım |
Soru 3 |
Hayat su misali süzülüp gider Vahşi derelerin selinde kalır Rüyasında gamlı bülbül ‘’ah’’ eder, Yankısı bir hayal gülünde kalır.Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
“abab” şeklinde kafiyelenmiştir. | |
Halk şiiri geleneğiyle kaleme alınmıştır. | |
Kişileştirme yapılmıştır. | |
6+5 durağı tercih edilmiştir. | |
Tam kafiye kullanılmıştır. |
Soru 4 |
Veysel der tükenmez bu benim derdim Katlandım cefaya şükrettim durdum Yaşasın milletim, bayrağım, yurdum Dilerim Allah’tan sonuna kadarBu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Yarım kafiye vardır. | |
Redif kullanılmıştır. | |
Hece ölçüsü kullanılmıştır. | |
Nazım biçimi koşmadır. | |
Nazım birimi dörtlüktür. |
Soru 5 |
1940 yılında çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Karapapak (Azeri) Türklerindendir. Saz çalmaya ve şiir söylemeye 1951’de başlayan şair, özellikle atışma dalında oldukça başarılıdır. Ulusal duygularının güçlülüğü ve kendine özgü sesiyle tanınır. Âşıklık geleneğinin bir parçası olan türkülü hikâyeler anlatma konusunda başarılı olan âşık, “Kiziroğlu” türküsüyle ün kazanmıştır. 26 Mart 2005 tarihinde Ankara’da vefat etti ve memleketi Kars’ta toprağa verildi.Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
Murat Çobanoğlu | |
Aşık Veysel | |
Aşık Feymani | |
Neşet Ertaş | |
Şeref Taşlıova |
Soru 6 |
Başım duman, gözüm yaşlı dolandım, Çekilmez çilesi gurbet ellerin. Hasretlik derdiyle kavruldum, yandım, Büyüktür belası gurbet ellerinBu dizelerde kullanılan kafiyenin türü aşağıdakilerden hangisidir?
Yarım | |
Tam | |
Zengin | |
Tunç | |
Cinaslı |
Soru 7 |
........................ , Cumhuriyet Dönemi romanını kuranlardan biridir. Açık, yalın, gösterişsiz bir anlatışla ve temiz İstanbul Türkçesiyle geniş kitlelerin beğenisini kazanmıştır. Yeşil Gece (1928), Yaprak Dökümü (1930) romanlarında toplumsal yön ağır basar.Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki yazarlardan hangisi getirilmelidir?
Yakup Kadri Karaosmanoğlu | |
Sabahattin Ali | |
Mithat Cemal Kuntay | |
Halide Edip Adıvar | |
Reşat Nuri Güntekin |
Soru 8 |
İhtiyarla bir daha göz göze geldiler. Bu sefer onun bakışlarında, hemen diline geçmeye hazırlanan bir soru görünüyordu. Ne cevap verecekti Ferit? Ne söylemeliydi ki o hiçbir şey anlamasın veya her şeyi anlasın. İhtiyar sormadı, belki içinden sormakla kaldı; Ferit de cevap vermeye mecbur olmadı. İçinden cevap vermekle kaldı.Bir romandan alınan bu parçada edebiyatın aşağıdakilerden hangisiyle olan ilişkisinden söz edilebilir?
Psikoloji | |
Mitolojik ögeler | |
Evrensel değerler | |
Toplumsal değişim | |
Din ve tasavvuf |
Soru 9 |
Gül renginde şalvar, dar bir kadife yelek ve şalvarının renginde terlikler giyiyordu. Şalvarının ve yeleğinin üstü altın, gümüş pulla işlenmişti. Tül gömleğinin
uzun kolları, geniş yenleri iki kanat gibi dalgalanıyor,
arkasına dökülen yaldızlı saçları avizenin altında ipek
bir şala benziyordu. | |
Sinekli Bakkal Sokağı’nın bozuk kaldırımlarında seke
seke Şevket Ağa’nın fenerini takip eden Rabia, Selim Paşa Konağı’nın geniş caddesine çıkınca yeni bir
dünya keşfetmiş gibi sevindi. İki tarafı büyük bahçeler içinde, bahçe ortalarında konaklar, her kapının üstünde büyük bir fener... Kapılardan birine uşağın ardı sıra girdi. | |
İri kestane renginde gözlerine bir çocuk bakışı vermek için gözkapaklarını sürekli yukarı kaldırıyor.
Özenle alınan kaşlar iki ince hilal gibi. Allık, sürme
yerli yerinde; küçük yüzünde açık bir ifade vardı. Gerdanlık, bilezikler, uzun küpeler, yüzükler hep zümrüt. | |
Bu memlekete geleli on beş sene oluyor. Emin ol,
ömrümde ilk defa kendimi hür hissediyorum. Ne bir
vazifem ne de bir bağım var. İstediğimi düşünüyor,
dilediğim gibi yaşıyorum. Hayatımı da kazanıyorum,
yani çalışıyorum. Bambaşka bir insan oldum. Yeni bir
isim aldım. | |
Şimdi insanlar artık sizin zamanınızın insanları değil.
Gözlerin açılması, hırsları artırdı. Kimse artık kendi
hâlinden memnun olmuyor. Bunun neticesinde eski
ahlak kurallarının değişmemesine nasıl imkân görürsünüz? |
Soru 10 |
Sevim bu sözleri ağır ağır söylüyor. Her cümlenin sonunda arkasını söylemek yakışık alıp almayacağını
düşünüyor gibi beş altı saniye duruyordu. Ben de o
esnada onun söyleyemediği tarafları zihnimden tamamlıyordum. | |
Evvela otomobil bulmak için caddeye doğru yürüyordum. Sonra birdenbire fikrimi değiştirdim. Haliç’e doğru inen dar sokaklara saptım. Yolu bilmiyordum. Fakat Unkapanı Köprüsü’nü nasıl olsa bulurdum.
Oradan ötesi de kolay. | |
Turgut’un en sevdiğim taraflarından biri de iştahıdır.
Dev gibi çocuk. Mide deve kuşu midesi gibi çakıl taşı yutsa eritecek kuvvette. Yemeğin bu akşamki gibi geçtiği zamanlarda ayaklarının, masanın altında âdeta iştahtan tepindiğini duyarım. | |
Piyanonun önünde dört kişi toplanmıştı. İskemlede Hilmi oturuyor, bir tarafında ayakta, uzun boylu,
keskin yüzlü esmer, genç bir adam; öbür tarafında
sarışın, silik yüzlü daha genç bir adam; arkasında
Hilmi’nin omuzlarına ellerini dayamış koca boylu bir
adam... | |
Bir şey pek garibime gitti. Utana sıkıla yanıma gelen
köylü gelini gibi bin nazla söz söyleyen bu çocuklar,
kitaplarını açar açmaz dik bir sesle bağıra bağıra okumaya başlıyorlardı. Sınıf kalabalıklaştıkça gürültü artmaya, beni iyiden iyiye sersemletmeye başlamıştı. |
Soru 11 |
Bulutların göstermediği bir ay, ortalığa pek hafif bir ışık dağıtıyor ve iri yağmur damlaları, derenin yuvarlanan sularına düşerek orada küçük ve hemen kaybolan halkalar bırakıyordu.Aşağıdakilerin hangisi bu parçadaki anlatım biçimiyle aynıdır?
Kirpi kılları gibi ayakta duran iki kalın kaş, içeriye çökmüş, kömür gibi siyah göz… Burun uzun, kara sakal
hayli kırlaşmış. Boyu kısa, vücudu cılızdır. | |
Geldiğimin ertesi günü derse başladım. Bu ilk gün
hayatımın en unutulmaz bir hatırası gibi yaşayacak.
Sabahleyin erkenden aşağı inmiştim. | |
Kâmil Bey, Tevfik Fikret’in “Sis” şiirini hatırladı. Şair,
kocaman bir çocuk gibi sevdiği şehrin taşına, toprağına öfkelenmiş, onu biraz da haksız yere hırpalamıştı. | |
Bazen büyük kâşifler gibi Afrika’da gezer, yamyamlar
arasında görülmemiş maceralar geçirir, bazen meşhur bir ressam olur ve Avrupa’yı dolaşırdım. | |
Yüzünde hiç dargınlık yoktu. Belki biraz hayret fakat
daha çok, alaka ve şefkatle bana bakıyordu. Hâlbuki
bende onun bakışlarını karşılayacak cesaret yoktu. |
Soru 12 |
Ya bu deveyi güder ya bu diyardan gidersin. Fakat
nereye? İstanbul öyle bir hâle gelmiş ki sokakta kaldırımların üstünde yatıp ölsen “Acaba insan açlıktan nasıl ölürmüş, hele bir seyredelim.” diye etrafına bir yığın ahali birikecek. | |
Dere şayet donmamışsa su içtikten sonra gagasını,
ayaklarını temizler ve fil dişi, abanoz tarakla saçlarını tarayan bir gelin gibi, gagasıyla omuz başlarını,
kanatlarını, boynunun tüylerini tarar, süslenir. Evet,
süslenir! | |
Bir kapının önünde duran iki eski koltuğun birinden
uzun boylu bir adamın kalktığını ve yabancı bir neşe
ve cesaretle Servet Bey’e doğru yürüdüğünü gördüm. Yüzünü yakından görünce ben de onu tanımakta güçlük çekmedim. | |
Neden sonra Mehmet Ali’nin işaret ettiği tarafta bir
karaltı seçer gibi olmuştum. Tek bir ışık yoktu. Yalnız
uzaktan uzağa köpekler havlıyordu. Bu sesler, ıssız
Anadolu ovalarının ortasında tek yaşam belirtisidir. | |
Mehmet Ali gittiği günden beri Zeynep Kadın’ın ağzını bıçak açmıyor. Yüzü bir maske gibi hareketsizleşti. Gözleri hep sabit bir noktaya dalıp kalıyor. Ona laf söylemekten korkuyorum. |
Soru 13 |
İstiklal Caddesi’nde çok sayıda insan vardı. Bir insan seline kapılmış gidiyordum. Bu insan selinde itile kakıla yürürken kapıldığım bir akıntıyla, sağda bir kapıdan içeri girdim. Burası bir pastaneydi. Arkamda çok insan olduğu için dışarı çıkmak zor olacaktı. Ben zorluğu hiç sevmem. Pastanenin arkasındaki büyük salona geçtim. Bütün masalar doluydu.Bu parçada sözü edilen İstiklal Caddesi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
Geniş | |
Kalabalık | |
Sakin | |
Tarihi | |
Etkileyici |
Soru 14 |
Tramvayda içi içine sığmıyordu. Aylardan beri ilk defa, yüreğini aralık aralık yoklayan, en keyifli sıralarında birden kavrayıp tedirgin eden işe yaramazlık duygusundan kurtulmuş, kendisini kendisine karşı yücelten, onurlu bir görev sahibi olmanın rahatlığını duymuştu.Bir romandan alınan bu parçada edebiyatın aşağıdakilerden hangisiyle olan ilişkisinden söz edilebilir?
Mitolojik ögeler | |
Toplumsal değişim | |
İnsan psikolojisi | |
Din ve tasavvuf | |
Evrensel değerler |
Soru 15 |
Hızlandığı sıralarda dizlerini kırmadan lap lap sıçrayıp yürüdüğünden, leş önünde kanatları açık dolaşan, tıka basa doymuş akbaba kuşlarına benzemekteydi. Huyu da akbaba kuşundan farksız… Öyle ağır, ağırkanlı, öyle sessiz, hain… Ablak, kara yağız yüzünde inadına çatık kaşları, kocaman kara gözleri ile adama, canını alacakmış gibi gizliden gizliye bakıyordu.Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen roman kişisinin özelliklerinden biridir?
Korkaklığı | |
İnatçılığı | |
Üşengeçliği | |
Sabırsızlığı | |
Cimriliği |
Ortaöğretim 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Yazılı hazırlık sorularını çözerken soruları dikkatli okumalı ve iyi analiz etmelisiniz. Sorunun kökünü ve sizden ne istediğini iyi anlarsanız tüm soruları doğru cevaplayabilirsiniz. En önemlisi konuyu çok iyi öğrenmelisiniz.
Lise 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı yazılı soruları başarınızı ölçmektedir. Bu yüzden soruları iyi okumalı ve tüm şıkları incelemelisiniz. 12. SINIF TÜM YAZILI SORULARI İÇİN TIKLA
12. SINIF TÜM YAZILI SORULARI İÇİN TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Yazılı Soruları Çözerken şunlara dikkat edilmelidir;
12. Sınıf Yazılı soruları çöz (2024-2025). 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı yazılı soruları çöz. 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılı soruları çöz. 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı yazılı soruları test. 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı yazılı soruları 2. Dönem 1. Yazılı. 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı yazılı soruları çöz online test.
2024-2025 TYT AYT TESTLERİ ÇÖZ
12. SINIF MEB DERS KİTAPLARI İNDİR